Tarih Okyanusu İçen Kutsal Adam

  • Konuyu Başlatan Jade
  • Başlangıç tarihi
  • Cevaplar : 0
  • Görüntüler : 114 -
    Etiketler:

Jade

Yönetici
Moderator
Katılım
3 Ağustos 2024
Mesajlar
226
Puanı
28
Yaş
36
Konum
A'râf
Eğitim
Lise
İlgi Alanı
Forum
Cinsiyet
Bayan
Medeni
Bekar
Eski çağlarda Agastya adındaki kutsal bir adam (Tanrı Mitra ve tanrı Varuna'nın onun babaları olduğu söylenir. Onun doğumu Hindu efsanelerinin en iticilerinden biridir.) Hindistan'ın orta kesiminde Vindya tepelerinin kuzey bayırlarında kendisine bir inziva yer inşa etti. İki babası lduğu söylenir. Bunlar tanrı Varuna ve tanrı Mitra idi. Ancak bu ifade pek doğru olmayabilir, çünkü metinde bir zamanlar Agastya'nın ölmüş atalarının tamamını bir çukur üstünde başaşağı asılı olarak gördüğü kayıtlıdır. Bilge onlara bu tehlikeli ve rahatsız durumda neden bulunduklarını sorduğu zaman, onlar bunun nedeninin evlenme ve bir oğul babası olma konusunda başarısız kalmaları olduğunu söylediler. Bu cevap bir babanın kurtuluşunu sağlamak içn bir oğulun gerekli olduğu inancını gösterir. (Ölü ruhları oğullarının verdiği cenaze şöleninden beslenirler. Tabii bu şölende yiyeceği asıl tüketen Brahmanlar ve ruhanilerdir.)

Agastya, ihmalinin atalarına karşı çok fazla acı ve huzursuzluğa sebep olduğunu öğrenmekle müthiş bir şekilde şok oldu ve hemen evlenmeye ve oğul babası olmaya layık bir kadın bulamadı. Bununla birlikte, keşişlik değerinin görkemli bolluğu bahşedilmiş bir kişi olarak, hemen hemen arzuladığı her şeyi yapabilecek kabiliyette idi. Ve böylece farklı hayvanların en güzel ve en zarif yerlerini aldı, ve onlarla, birini diğeri ile karıştırarak uygun kombinasyonlar oluşturma yolu ile utanmayacağı bir eş yarattı.

Ama harika olmasına rağmen, bu yaratıcı olay çok geçmeden diğer yaptığı eylemlerden dolayı unutuldu ve Agastya'nın şöhreti, en çok onun doğaüstü sindirim gücüne dayandı. Bu güçleri göstermek için iki hikaye anlatılır. İlki, cahil ve dindar olan bazı Brahman'lar üzerinde kötü ve zalim oyunlar oynayan kötü bir şeytan hakkındadır. Şeytan, tanrı İndra'dan ona bir oğul istemedikleri için Brahman'lara gücenmişti, ve hıncını almak için onları ziyafete davet etti. Kutsal insanlar gelmeden önce hazırlanmış yiyecekler arasında keçi eti gibi görünen, ama gerçekte öldürülen ve misafirler gelmeden önce keçi görünümüne dönüştürülen şeytanın erkek kardeşinin eti idi. Brahman'lar yemeklerini bitirdiği zaman, şeytan yüksek sesle kardeşine seslendi," Vatapi, Vatapi, orada mısın, Vatapi?"

Vatapi, çağrıya itaat ederek, Brahman'ların karınlarından vücutlarını parçalayarak çıktı. Kısa bir süre sonra, Agastya bu şeytanı ziyaret etmek durumunda kaldı. Aslında kendisine eş olacak kadın için bir çeyiz sağlanmasında onun yardımını istemeye gitti. Şeytan onu memnunlukla karşıladı ve ayaklarının yıkanması için su getirdi. Fakat içinden Brahman'lara karşı uyguladığı aynı hileyi Agastya üzerinde oynamaya karar verdi. Ve böylece kardeşini öldürdü ve yemek ziyafeti için pişirdi ve bilge gelmeden önce hazırladı.

Elbette bilge keçi eti yemediğinin farkındaydı ama biftekten bir tek parça kalmayana kadar yedi bitirdi. Şeytan oldukça memnundu , ve bu mutluluğunu gizleyemedi. Fakat onun bu mutluluğu hemen üzüntüye dönüştü. Çünkü daha önce sesli olarak çağırdığı gibi ona "Vatapi, Vatapi, orada mısın , Vatapi?" diye seslendiğinde, Vatapi hiç bir şekilde zuhur etmedi. Agastya'ya gelince, güldü ve "Çok geç kaldın. Ben onu sindirdim bile" dedi. Ve şeytanların hiçbiri, bu sakin ve ezici sert cevabı takiben kuvvetli bir geğirti olan kardeli bir daha asla görmedi.

Fakat Agastya'nın sindirim gücü, bir başka sefer çok daha büyük bir durumda kullandı. Bu, tanrılarla şeytanların sık sık savaştıkları altın çağı döneminde idi. Şeytanlar, uzun ve kanlı süren birçok savaşlardan sonra, okyanusta sığınacak yer bulmaya mecbur bırakıldılar. Ama saklanma yerleri olan okyanustan dışarı doğru, zaman zaman her yöne ateş ve mızrak attılar. Gerçekten, dünyadaki tüm dini bilgileri ve doğrulukları (faziletleri) tamamen yok edeceklerine kati bir şekilde karar verdiler. " Dini ve fazileti yok etmekle, üç dünyanın yok edilmesini de sağlamış oluruz" dediler. Ve böylece, herkesin uykuda olduğu bir sırada, sinsice sürünerek bir inziva yerinden diğerine hepsini bir bir ziyaret ettiler ve münzevileri katlettiler. Onlar bu işlerini o denli sakin yaptılar ki hiç kimse onların yaklaştıklarını ya da ayrıldıklarını bile anlayamadı. Fakat her sabah onların yaptıkları zulmün taze izleri görülüyordu. Kutsal ateşler ve saflaştırılmış tereyağı adakları aşağılayıcı bir şekilde yere saçılırken ve dökülürken kırık kavanozlarla ve diğer ibadet araçları ile yeryüzü, etleri yene kutsal insanların kemikleri ile kaplanmıştı.
 

Forumdan 🎭 daha fazla yararlanmak için, 🎭 "Giriş Yap" veya 😉 "Kayıt Ol"

HababamNET - Hakkında!

HababamNET Tamamen Ücretsiz ve "Karşılıksız" Hizmet Vermektedir.
"Resmi Kurum" ve Markalar ile Resmi Hiç Bir Bağımız Yoktur.!

HababamNET - Bilgilendirme!

Forum'da, Paylaşılan Mesajlar, Konular, ve Resimler'den Doğabilecek,
Tüm Yasal Sorumluluk'lar Paylaşan Kişiye Aittir.!

Üst